Selenyum

Diğer İsimleri: Selenyum Askorbat, Sodyum Selenit, Selenit, Selen, Selenomethionin.
Selenyum, toprakta, suda ve bazı yiyeceklerde bulunan bir mineraldir.
Vücuttaki birçok sürecin düzgün çalışması için önemlidir. Vücuttaki selenyumun çoğu diyetle sağlanır. Yiyeceklerdeki selenyum miktarı, yetiştirildiği yere bağlı olarak değişir. Yengeç, karaciğer, balık, kümes hayvanları ve buğday genellikle iyi selenyum kaynaklarıdır. Dünyada topraklardaki selenyum miktarı oldukça farklılık gösterir, bu da bu topraklarda yetişen yiyeceklerin de selenyum seviyelerinin farklılık göstermesi anlamına gelir. ABD'de, Doğu Kıyı Düzlüğü ve Pasifik Kuzeybatısı en düşük selenyum seviyelerine sahiptir. Bu bölgelerdeki insanlar diyetle günde yaklaşık 60 ila 90 mcg selenyum alırlar. Bu selenyum miktarı yeterli olsa da, ABD'deki ortalama günlük alım olan 125 mcg'nin altındadır.
Selenyum, kalp ve kan damarları hastalıkları, inme, arterlerin sertleşmesi (ateroskleroz), statin ilaçlarından kaynaklanan komplikasyonlar, anormal kolesterol seviyeleri ve hamilelikte yüksek tansiyon gibi durumlar için kullanılmaktadır. Ayrıca prostat, kolon, rektum, mide, yemek borusu, akciğer, yumurtalık, mesane ve cilt kanseri gibi çeşitli kanser türleri için de kullanılmaktadır.

Yukarıda belirtilen kullanımlar halk arasındaki yaygın kullanımları yansıtmaktadır. Bu kullanımların bilimsel desteği olmayabilir veya bazı durumlarda tehlikeli olabilir. Bilimsel kanıt düzeyleri için lütfen aşağıdaki "Kullanım Alanları" bölümüne bakınız.

Kullanım Alanları

Muhtemelen Etkili...

  • Selenyum eksikliği. Ağız yoluyla selenyum almak, selenyum eksikliğini önlemek için etkilidir.

Olası Olarak Etkili...

  • Otoimmün tiroidit (Hashimoto tiroiditi). Günlük 200 mcg selenyum almak, tiroid hormonu ile birlikte bu durumda bağışıklık sisteminin aşırı antikor üretimini azaltabilir.
  • Anormal kolesterol seviyeleri. Belirli bir selenyum takviyesi (SelenoPrecise, Pharma Nord, Danimarka) ile günlük 100-200 mcg almak, 6 ay boyunca kolesterol seviyelerini az miktarda azaltabilir.
  • Kan enfeksiyonu (sepsis). Selenyum ve diğer besin maddelerinin intravenöz olarak verilmesi, yaşamı tehdit eden kan enfeksiyonu sepsiste ölüm riskini %11 ile %27 arasında azaltmaktadır.

Olası Olarak Etkisiz...

  • Astım. Selenyum kan düzeyleri ile astım arasında bir bağlantı bulunmamıştır.
  • Egzema (atopik dermatit). Selenyum ile zenginleştirilmiş mayayı günde 600 mcg almak, egzema şiddetini artırmamaktadır.
  • Kalp hastalığı. Selenyum alımının kalp hastalığı riskini azaltmadığı yönünde çok sayıda araştırma bulunmaktadır.
  • Kemoterapi ilaçlarına bağlı nörotoksisite. Selenyum ile vitamin C ve E almak, cisplatin kemoterapisi ile kaynaklanan nörotoksisiteyi önleyememektedir.
  • Kritik hastalık (yanıklar, kafa yaralanmaları, travma). Günlük 500-1000 mcg selenyum, kritik hastalardaki ölüm veya enfeksiyon riskini azaltmamaktadır.
  • Diyabet. Düşük selenyum seviyeleri olan kişilerin tip 2 diyabet geliştirme ihtimalinin yüksek olduğu ancak yüksek seviyelerin de diyabet riskini artırdığı görülmüştür.
  • Hepatit C. Selenyumun, hepatit C hastalarında karaciğer fonksiyonunu veya virüs seviyelerini iyileştirmediği anlaşılmıştır.
  • Fertilite. Selenyum alımının infertil erkeklerde sperm fonksiyonunu artırmadığı bulunmuştur.
  • Düşük doğum ağırlığı. Günlük selenyum takviyesinin düşük doğum ağırlığına sahip bebeklerin sağlığını artırmadığı görülmüştür.
  • Akciğer kanseri. Ön araştırmalar, selenyumun tipik olarak akciğer kanseri riskini azaltmadığını göstermiştir.
  • Prostat kanseri. Selenyum alımının prostat kanseri olma şansını düşürmediği yönünde birçok araştırma bulunmaktadır.
  • Kızarıklık ve tahriş (sedef hastalığı). Selenyum ile zenginleştirilmiş maya kullanımıyla sedefin şiddeti azalmamaktadır.
  • Cilt kanseri. Selenyum alımının bazı cilt kanseri türlerinin riskini azaltmadığı belirlenmiştir.

Etkinliğini Değerlendirmek İçin Yetersiz Kanıt Düzeyi...

  • Alkol kaynaklı karaciğer hastalığı. Günlük 200 mcg selenyum almak, hastanede kalma süresini azaltabilir.
  • Arsenik zehirlenmesi. Selenyum ile zenginleştirilmiş mayanın, çevrede yüksek arsenik seviyelerine maruz kalan bireylerde arsenik emilimini azalttığı görülmüştür.
  • Büyümüş prostat. Selenyum ve silymarin takviyesinin, büyümüş prostat belirtilerini azalttığı yönünde belirtiler vardır.
  • Mesane kanseri. Yaşlı erkeklerde mesane kanserini önlemediği görülmüştür.
  • Yanıklar. Selenyum alımının, yanık tedavisi gören kişilerde pnömoni riskini azaltabileceğine dair kanıtlar vardır.
  • Kanser. Selenyum alımının kanser riskini azaltmadığı ancak bazı araştırmaların kanser ile ilişkili ölüm riskini azalttığını gösterdiği bulunmuştur.
  • Katarakt. Yaşa bağlı katarakların riskini azaltmadığı belirtilmiştir.
  • Safra kanallarının tahribatı (siroz). Selenyum alımının semptomları iyileştirmediği belirlenmiştir.
  • Kolon ve rektum kanseri. Selenyum seviyeleri ile kolon ve rektum kanseri arasında bir bağlantı bulunmamaktadır.”,
  • Demenia. Selenyum alımının demans gelişimini önlemediği söylenmektedir.
  • Yemek borusu kanseri. Yemek borusu kanseri riskini azaltmamaktadır.
  • Mide kanseri. Selenyumun mide hastalığı üzerindeki etkileri belirsizdir.”,
  • HIV/AIDS. Selenyum takviyeleri üzerine çelişkili kanıtlar bulunmamaktadır.
  • Düşük tiroid hormonu düzeyleri (hipotiroidizm). Selenyumun selenyum eksikliği durumlarını kötüleştirebileceği söylenmiştir.
  • İnme. Selenyumun inme sonrasında iyileşmeyi iyileştirdiği yönünde bulgular bulunmuştur.
  • Kilo kaybı, cilt sorunları, sedef hastalığı, travma sonrasında iyileşme, sağlıklı bağışıklık sistemi ve daha fazlası. Jinekologlar ve diyetisyenler ile görüşmek önerilir.

Bu bölümdeki bilgiler European Medicines Agency, National Center for Complementary and Integrative Health gibi resmi kaynaklar ve güncel akademik literatürden derlenmiş olup, doktor editörlüğünde düzenlenmiştir. Tıbbi bilgiler sürekli güncellenmekte ve değişmektedir. Bu nedenle burada verilen bilgiler kesin doğrulukta olmayabilir.

Yan Etkiler

Selenyum, çoğu insan için ağız yoluyla günde 400 mcg'dan az dozaj alındığında MUHTEMELEN GÜVENLİ'dir. Ancak yüksek dozda veya uzun süreli kullanımında MUHTEMELEN GÜVENLİ DEĞİLdir. Selenyum toksisitesi riski 400 mcg'ın üzerindeki dozlarla artmaktadır. Uzun süreli düşük doz selenyum alımı diyabet gelişim riskini artırabilir. Yüksek doz selenyum belirtileri arasında bulantı, kusma, tırnak değişiklikleri, enerji kaybı ve sinirlilik bulunmaktadır. Uzun süreli kullanımdan kaynaklanan zehirlenme belirtileri arsenik zehirlenmesine benzerdir; saç dökülmesi, tırnaklarda beyaz yatay çizgiler, tırnak iltihabı, yorgunluk, sinirlilik, bulantı, kusma, sarımsak kokusu ve metalik tat gibi semptomlar içermektedir. Selenyum ayrıca kas hassasiyeti, titreme, baş dönmesi, yüz kızarması, kan pıhtılaşma sorunları, karaciğer ve böbrek sorunları gibi başka yan etkilere de neden olabilir.
Önlemler: Çocuklar: Selenyum ağız yoluyla uygun şekilde alındığında MUHTEMELEN GÜVENLİ görünmektedir. Hamilelik ve emzirme döneminde günde 400 mcg'dan fazla alımı MUHTEMELEN GÜVENLİ DEĞİLdir. Otoimmün hastalıkları olan bireylerde selenyum kullanımı önerilmez. Hipotiroidizminiz varsa, selenyum alımı önerilmez.

Dozaj Bilgileri

Aşağıdaki dozajlar bilimsel araştırmalarda incelenmiştir:
YETİŞKİNLER: AĞIZDAN ALIM: ABD önerilen günlük alım miktarı (RDA): Erkekler ve kadınlar için 55 mcg; hamile kadınlar için 60 mcg; emziren kadınlar için 70 mcg. Takviyelerde 400 mcg'dan düşük dozlar kullanılabilir. Otoimmün tiroidit (Hashimoto tiroiditi): günde 200 mcg. Anormal kolesterol seviyeleri: 6 ay boyunca günde 100-200 mcg selenyum takviyesi kullanılmıştır.
ÇOCUKLAR: AĞIZDAN ALIM: ABD önerilen günlük alım miktarı (RDA): 0-6 ay için 15 mcg; 6-12 ay için günde 20 mcg; 1-3 yaş için 20 mcg; 4-8 yaş için 30 mcg; 9-13 yaş için 40 mcg; 14-18 yaş için 55 mcg.
0-6 aylık bebeklerde günde 2,1 mcg/kg, 7-12 aylık bebeklerde 2,2 mcg/kg dozajı uygun kabul edilmektedir.

Etkileşimler

Bağışıklık sistemini azaltan ilaçlar (İmmünosupresanlar): Selenyum, bağışıklık sistemini uyarabilir ve bunun sonucunda bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların etkisini azaltabilir. Bazı ilaçlar: azatiyoprin (Imuran), siklosporin (Neoral), prednisone (Deltasone) vb. Ayrıca, kan pıhtılaşmasını yavaşlatan ilaçlarla (antikoagülan) birlikte kullanıldığında kanama riskini artırabilir. Kan kolesterol seviyesini düşüren ilaçlar (statinler) ile birlikte kullanıldığında etkiyi azaltabilir. Niacin ile birlikte kullanıldığında faydalarını azaltabilir. Hamilelikte selenyum kullanımı, bazı kadınlarda virüs seviyelerini artırabilir, bu nedenle dikkatli olunmalıdır.