Riboflavin
Diğer İsimleri: B Kompleks Vitamini, Riboflavina, Vitamin B-2, Vitamina B2
Riboflavin bir B vitaminidir. Süt, et, yumurta, kuruyemişler, zenginleştirilmiş un ve yeşil sebzeler gibi bazı gıdalarda bulunabilir. Riboflavin genellikle diğer B vitaminleri ile birlikte B kompleks ürünlerinde kullanılır. B kompleks genellikle vitamin B1 (tiamin), vitamin B2 (riboflavin), vitamin B3 (niasin/niasinamid), vitamin B5 (pantotenik asit), vitamin B6 (piridoksin), vitamin B12 (siyanokobalamin) ve folik asit içerir. Ancak bazı ürünler bu bileşenlerin tamamını içermeyebilir ve bazıları biyotin, para-aminobenzoik asit (PABA), kolin bitartarat ve inositol gibi diğer bileşenleri içerebilir. Riboflavin, riboflavin düşüklüğünü (riboflavin eksikliği), serviks kanserini ve migren baş ağrılarını önlemek için kullanılır. Ayrıca riboflavin eksikliği, akne, kas krampları, yanma ayak sendromu, karpal tünel sendromu ve konjenital methemoglobinemi gibi kan hastalıklarını tedavi etmek için de kullanılır. Bazı insanlar riboflavini göz yorgunluğu, katarakt ve glokom gibi göz hastalıkları için de kullanır. Diğer kullanımları arasında enerji seviyelerini artırmak, bağışıklık sistemi işlevini artırmak, sağlıklı saç, cilt, mukoza zarları ve tırnakları korumak, yaşlanmayı yavaşlatmak, atletik performansı artırmak, sağlıklı üreme fonksiyonunu teşvik etmek, aft, hafıza kaybı (Alzheimer hastalığı dahil), ülserler, yanıklar, alkol bağımlılığı, karaciğer hastalığı, orak hücre anemisi ve NRTI ilaçları adı verilen AIDS tedavisinden kaynaklanan laktik asidozu tedavi etmek gibi durumlar vardır.
Yukarıda belirtilen kullanımlar halk arasındaki yaygın kullanımları yansıtmaktadır. Bu kullanımların bilimsel desteği olmayabilir veya bazı durumlarda tehlikeli olabilir. Bilimsel kanıt düzeyleri için lütfen aşağıdaki "Kullanım Alanları" bölümüne bakınız.
Kullanım Alanları
Etkili...
- Riboflavin eksikliğini ve riboflavin eksikliğine bağlı durumların tedavisi ve önlenmesi.
Olası Olarak Etkili...
- Katarakt: Gıdalarındaki riboflavin miktarı yüksek olan kişilerin katarakt geliştirme riski daha düşüktür. Ayrıca riboflavin ve niasin içeren takviyelerin kataraktı önlemeye yardımcı olduğu görünmektedir.
- Kanda yüksek homosistein seviyeleri (hiperhomosisteinemi): Bazı kişiler homosisteini metiyonin amino asidine dönüştürememektedir. Riboflavin seviyeleri düşük olan kişilerde, yüksek homosistein seviyeleri görülebilir. Riboflavin alımının 12 hafta boyunca %40'a kadar homosistein seviyelerini düşürebileceği bazı kişilerde görülmektedir. Bazı antisezör ilaçlar kanda homosisteini artırabilir. Riboflavin, folik asit ve piridoksin ile alındığında bu seviyeleri %26 oranında düşürdüğü görünmektedir.
- Migren baş ağrıları: Yüksek doz riboflavin (günde 400 mg) almak, migren baş ağrısı ataklarının sayısını önemli ölçüde azaltmaktadır. Ancak riboflavin almak, migren baş ağrısının acısını veya süresini azaltmamaktadır. Ayrıca, daha düşük doz riboflavin (günde 200 mg) almak migren baş ağrısı ataklarının sayısını azaltmamaktadır.
Olası Olarak Etkisiz...
- Mide kanseri: Riboflavin ve niasin birlikte alındığında mide kanserini önlemeye yardımcı olmamaktadır.
- Yetersiz protein alımından kaynaklanan malnütrisyon (kwashikor): Bazı araştırmalar riboflavin, vitamin E, selenyum ve N-asetil sistein alımının çocuklarda sıvı birikimini, boy veya ağırlığı artırmadığı ve enfeksiyonları azaltmadığını önermektedir.
- Akciğer kanseri: Riboflavin ve niasin alımının akciğer kanserini önlemeye yardımcı olmadığı görünmektedir.
- Sıtma: Riboflavin ile demir, tiamin ve vitamin C birlikte alındığında sıtma enfeksiyonlarının sayısını veya şiddetini azaltamamaktadır.
- Gebelik sırasında yüksek tansiyon (preeklampsi): Gebeliğin yaklaşık 4. ayında riboflavin almak preeklampsi riskini azaltmamaktadır.
Etkinliğini Değerlendirmek İçin Yetersiz Kanıt Düzeyi...
- Laktik asidoz (ciddi kan asit dengesizliği): Riboflavinin AIDS hastalarında laktik asidoz tedavisinde faydalı olabileceğine dair ön klinik kanıtlar bulunmaktadır.
- Serviks kanserini önlemek: Diyet ve takviye kaynaklarından riboflavin alımını artırmanın birlikte tiamin, folik asit ve vitamin B12 ile birlikte, servikste kanser öncesi lezyon gelişme riskini azaltabileceği yönünde kanıtlar vardır.
- Yemek borusu kanseri: Riboflavin alımının yemek borusu kanserini önlemesi üzerinde araştırmalar çelişkili sonuçlar vermektedir. Bazı araştırmalar riboflavin alımının yemek borusu kanseri riskini azaltabileceğini göstermektedir ancak diğerleri bu etkinliği desteklememektedir.
- Karaciğer kanseri: Riboflavinin niasin ile birlikte alınmasının 55 yaş altındaki bireylerde karaciğer kanseri riskini azaltabileceğine dair erken araştırmalar bulunmaktadır. Ancak yaşlı bireylerde bu riskte bir azalma görülmemektedir.
- Ağız içindeki beyaz lekeler (oral lökomi): Erken araştırmalar düşük riboflavin seviyelerinin oral lökomi riskinin artması ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Ancak 20 ay boyunca riboflavin takviyesi almak oral lökomiyi önlememekte veya tedavi etmemektedir.
- Gebelikte demir eksikliği: Erken araştırmalar riboflavinin demir ve folik asit ile birlikte alındığında demir seviyelerini iyileştirmediğini göstermektedir.
- Orak hücre anemisi: Erken araştırmalar riboflavin alımının orak hücre anemisi nedeniyle düşük demir seviyeleri olan kişilerde demir düzeylerini artırdığına işaret etmektedir. Ancak riboflavinin hemoglobin seviyelerini artırdığı görülmemektedir.
- İnme: Erken araştırmalar riboflavin alımının inme ile ilişkili ölümleri önlemediğini göstermektedir.
- Akne.
- Kas krampları.
- Bağışıklık sistemini artırma.
- Yaşlanma.
- Sağlıklı cilt ve saç koruma.
- Aft.
- Hafıza kaybı (Alzheimer hastalığı dahil).
- Diğer durumlar.
Bu bölümdeki bilgiler European Medicines Agency, National Center for Complementary and Integrative Health gibi resmi kaynaklar ve güncel akademik literatürden derlenmiş olup, doktor editörlüğünde düzenlenmiştir. Tıbbi bilgiler sürekli güncellenmekte ve değişmektedir. Bu nedenle burada verilen bilgiler kesin doğrulukta olmayabilir.
Yan Etkiler
Riboflavin, ağız yoluyla alındığında çoğu insan için MUHTEMELEN GÜVENLİdir. Bazı insanlarda riboflavin, idrarın sarı-turuncu bir renk almasına neden olabilir. Yüksek dozlarda alındığında riboflavin, ishal, idrarda artış ve diğer yan etkilere neden olabilir. Uyarılar Hamilelik ve emzirme: Riboflavin, önerilen miktarlarda alındığında hamile veya emziren kadınlar için MUHTEMELEN GÜVENLİdir. Önerilen miktarlar hamile kadınlar için günde 1.4 mg ve emziren kadınlar için günde 1.6 mg'dır. Riboflavin, ağız yoluyla yüksek dozlarda geçici olarak alındığında MUHTEMELEN GÜVENLİdir. Araştırmalar, 2 haftada bir 15 mg riboflavin alımının 10 hafta boyunca güvenli olduğunu göstermektedir. Hepatit, siroz, safra yolu tıkanıklığı: Bu durumları olan kişilerde riboflavin emilimi azalır.
Dozaj Bilgileri
Aşağıdaki dozlar bilimsel araştırmalarda incelenmiştir: AĞIZ YOLUYLA: Düşük riboflavin seviyelerini (riboflavin eksikliği) tedavi etmek için: Günde 5-30 mg riboflavin (Vitamin B2) bölünmüş dozlarda. Migrain baş ağrılarını önlemek için: Günde 400 mg riboflavin (Vitamin B2). En iyi sonuçların alınması yaklaşık üç ay sürebilir. Kataraktları önlemek için: Günde yaklaşık 2.6 mg riboflavin (Vitamin B2) diyet alımı kullanılmıştır. Günde 3 mg riboflavin (Vitamin B2) ile 40 mg niasin kombinasyonu da kullanılmıştır. Riboflavin (Vitamin B2) için günlük önerilen diyet alımları (RDA'lar): Yenidoğanlar 0-6 ay, 0.3 mg; yenidoğanlar 7-12 ay, 0.4 mg; çocuklar 1-3 yaş, 0.5 mg; çocuklar 4-8 yaş, 0.6 mg; çocuklar 9-13 yaş, 0.9 mg; erkekler 14 yaş ve üzeri, 1.3 mg; kadınlar 14-18 yaş, 1 mg; kadınlar 18 yaş ve üzeri, 1.1 mg; hamile kadınlar, 1.4 mg; emziren kadınlar, 1.6 mg.
Etkileşimler
Antibiyotikler (Tetrasiklin antibiyotikleri) Orta Riboflavin, vücudun tetrasiklinleri emme miktarını azaltabilir. Riboflavin ile birlikte tetrasiklin alındığında tetrasiklinlerin etkinliğini azaltabilir. Bu etkileşimi önlemek için, riboflavini tetrasiklinlerden 2 saat önce veya 4 saat sonra almak önerilir. Örnek bazı tetrasiklinler demeclocyklins (Declomycin), minosiklin (Minocin) ve tetrasiklin (Achromycin) dir. Kurutucu ilaçlar (Antikolinerjik ilaçlar) Küçük Bazı kurutucu ilaçlar mide ve bağırsakları etkileyebilir. Bu kurutucu ilaçlar ile riboflavin (Vitamin B2) alımı, vücutta riboflavin emilimini artırabilir. Ancak bu etkileşimin önem derecesi bilinmemektedir. Depresyon ilaçları (trisiklik antidepresanlar) Küçük Bazı depresyon ilaçları, vücuttaki riboflavin miktarını azaltabilir. Bu etkileşim büyük bir endişe kaynağı değildir çünkü sadece bazı depresyon ilaçlarının çok yüksek miktarları ile oluşmaktadır. Fenobarbital (Luminal) Küçük Riboflavin, vücut tarafından metabolize edilir. Fenobarbital, riboflavinin vücutta ne kadar hızlı metabolize olduğunu artırabilir. Bu etkileşimin önemli olup olmadığı belirsizdir. Probenesid (Benemid) Küçük Probenesid (Benemid), vücuttaki riboflavin miktarını artırabilir. Bu durum vücutta fazla riboflavin olmasına neden olabilir. Ancak bu etkileşimin büyük bir endişe kaynağı olup olmadığı bilinmemektedir.